top of page
fullsizeoutput_118e9.jpeg

Kurtlarla Dans Edenlere- Öfkemin Anlattığı
 
Öfke, çoğumuz için karanlığın içinden taşan duyguların aracısıdır.
Karanlıkta, nesneleri göremediğimizde ellerimizi riske atar,
cisimleri hissederek, ellerimizi kullanarak ilerleriz.
Avuçiçleri, ikincil kalp çakrası noktalarıdır. Yani ister mecazi ister realitede olsun,
her türlü karanlıkta kalbin rehberliğine güveniriz. 
Niyetimiz için dış destek ararız, ihtiyacımızı neyin karşılayacağı ise değişkendir.
Kendi yolumuzu çizmek için farklı yöntemlerden destek almak mümkündür.

Yöntem olarak MASALLARI ve Sembolleri kullandığımızda görünenin ardına bakmaya davet vardır.

Mitler, masallar kahramanın hikayesinde kendimizi bulmamızı sağlarken,

bizi defalarca yanıltmış olan kişisel alma halimizden uzaklaştırarak yapar.

Kurtlarla Dans Edenlere buluşmaları masalların desteğini alarak farklı temalarda aynı yere, özbenliğimizle ilişkimizde derinleşmeye davettir.

 

26-28 Nisan 

Saat 20:00-22:00 

''Öfkenin Anlattığı''

Yolu aydınlatacak ışığı ararken tahmin edemeyeceğimiz bir  öğretmen çok derinden ateşi ile seslenir;

‘’Öfkemiz’’!

I. buluşma

Ateşle ilişkimizde derinleşiyoruz. Duygu haritamıza bakıyoruz.

Yaşamın evrelerinde, bir sonraki faza geçebilmemiz için hazırlandığımız yerde, kaçındığımız ne varsa yüzleşmeye çağırılırız.

Öfke ateştir ve ateşin üç ayrı dönüşüm davetini de içerir;

 *Kül olabilirsin

*Ham kalabilirsin

*Tamamlanıp yola devam edebilirsin.

Öfkenin yaktığı yerde gerçekliğimiz çırçıplak ortaya çıkar, kendimize meydan okuruz. Öfke ateşi yanınca yoksunluğumuzu, özlemimizi, korkularımızı gizleyici bir güçle dönüşürüz.

Eğer yüzleşemediğimiz, görünenin ardındakiyle ilgili varsayımda bulunan halimizle yola devam etmeye çalışırsak, hep bir eksiklik hissederiz.
Tamamlanma olana kadar  geçmiş kapısı ardımızdan örülemez. Yani öfke varsa geçmiş defteri hep açık kalır ve şimdinin kaynağını eksiltir.

II. buluşma;
Aştığımız dağlara yeniden bakıp, gücümüzü yeniden topladığımız parçalarımızla kazanacağız.

“Başlangıçta doğru kapının hangisi olduğu hiç bilinmiyorsa, hangi kapıların doğru kapı olduğu nasıl bilinebilir, bunu kestirmek zordur. Yine de, yanlış kapılar, kendinizi durmadan dışlanmış hissetmenize neden olanlardır.” der Estes Kurtlarla Koşan Kadınlar’da...

Ez cümle birlikte yeni bir kapıdan geçmek için, gölgenin zıddı alanından güç alarak, öfkenin öğrettiğini keşfetmeye çağrılıyorsun.

Dahası;

*İki online buluşma arasında,whatsup üzerinden yönergeler ile kendi izleğini tutacağın bir yaratıcılık alanı çalışması yapılacak. Whats up grubu 28 Nisan saat 13:00 de izlenimlerinizi herkese hizmet edecek şekilde paylaşmanız için açılacak.

*27 Nisan akşamı saat 22:00 de yollanacak bu çalışmaya özel ses kayıdı ile rüyaya yatılacak.

*Arbil Çelen Yuca'nın yaratıcılık alanı oyunları ve ''Başka Bir Hikaye mümkün'' yöntemi ile ilerlenecek.

2019 da Clarissa P. Estes ile çalışmış Arbil'in deyişiyle;

''Soruyu sorabilen sanatçı yanımızla,

merakla cevabını arayan kaynakla barışık çocuk yanımız birleşecek,

yaşam sanatçısı olmayı deneyimleyeceğiz.


Kurtlarla Dans Edenlere- Öfkemin Anlattığı

26 Nisan  2024 Cuma 20:00-22:00

28 Nisan  2024 Pazar  20:00-22:00


Atölye katılım bedeli; 1200 TL+kdv

*10 Nisana kadar erken kayıt bedeli 1000 TL+Kdv

*Öfkenin Anlattığı alanı şahitlik alanıdır, iki kişi olarak katılımlarda kişi başı katılım bedeli 1000TL+kdv 

 

Her katılımcı için farklı çıkarımlara fırsat sunan, ''kendinlik'' deneyim alanıdır.

Buluşmalar zoom üzerinden yapılacaktır.

Sorularınız için arbil@masalkafasi.com adresine mail atabilirsiniz.

Katılım halinde aşağıdaki hesap numaramıza ödemeyi göndererek dekontu bize iletmenizi rica ederiz.

Arbil Çelen Yuca
Garanti Bankası Valikonağı Şubesi
İBAN: TR 720006200018300006667648

Benim Hikayemde Kurtlarla Koşan Kadınlar;

Büyükanne Estes'in adını ilk 1997 de dostumun Amerika’dan getirdiği Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabını hediye ettiğinde işittim. 

Bitmiş bir ilişkinin ardından Estes’in cümleleri ile aylarca kitabın her sayfasında kendimi aradım, her bölümde adeta düğümlerim çözüldü. Ama o dönemde henüz o kadarına hazırmışım ki, kitabın beni uyandırışı ile tedirgin oldum, kabullenmem gerekenlerle yüzleştikçe canım çok yandı.

2004 yılında kitabımı vapurda unutuverdim. Uzunca bir zamanda anmadım. 

Raflarda görmeye başladığımda kitabı unutuverişimin üzerinden üç yıl geçmişti.

Türkçeye çevrilmişti, kitapçıda görünce, kalbimde ciddi bir ağırlık oldu, kurt kelimesi ile bile tedirgin oluyordum. Cesaret edip alamadım.

 

Yani hala doğru zamana vardı!

 

2012 de bir dostumun Kurtlarla Koşan Kadınları senin sesinle duyuyorum diyerek belinde kırmızı bir kurdeleyle bana hediye edişi yeniden bir araya getirdi. Bu defa ayrılmamacasına kavuştuk.  Tam da doğumgünümdü ve o günden beri tarih ne olursa olsun doğuşlarımın kitabı olmaya devam ediyor.

 

Kitapta Estes’in 20 yılda şahit olduğu, çözüm aradığı dişilin sorunları, çaresizliği, bastırılmış vahşi kimliği olunca her birimizin hikayesini birleştiren bir gücü olmaması mümkün değil.

 

Sonunda bu kitabın yaşamın belli dönemlerinde yoldaş olduğunu kavradığım dönem başladı, hem anlatıyor hem de kendi masallarımı yazmaya devam ediyordum. Bana nasıl iyi geldiyse herkese bulaşsın şifası istiyordum. 2019 yılında kontenjanı dolmuş bir atölyesine bir mektup yazdım, ''neden o atölyede ve tam da şimdi kabul edilmeliydim'' i anlattım…

İkna edici olmalı ki on gün sonra yine doğumgünümde, bana kitabı hediye eden arkadaşımla aylar sonra ilk defa buluşmuşken mail geldi.

Böylece büyükanne ile, herkesin sanatçı olduğuna inandığım yolu aktarmanın yollarında ustalaşmak için buluşmaya yola çıktım.

Colorado daki “Art as a sacred act” çalışması bana yöntemlerimle ilgili teyitler verdi, Clarissa P.Estes gerçekten rehberliğiyle atam oldu.

 

Yıllardır anlattığım her masalda, alan tuttuğum her çemberde hatta anneliğimde, sevgililiğimde, evlatlığımda, dost olabilişimde hatta tartışıp çekiştiğimde Estes'in bir cümlesi ile bir çözülüm yaşarım.

 

İstersen benim için doğamda olduğunu keşfettiğimi senin doğandaki ile buluşturmaya bu yolda beraber yürüyelim...

bottom of page